Hayat Yayınları Üye Girişi Sepetim 0

KUR`AN-I KERİM`İN YÜCE MEALİ (ORTA BOY)

Prof. Dr. Süleyman Ateş

"  "

ISBN : 9786051512341
Barkod : 9786051512341
Marka : Hayat Yayınları
Yayınevi : Hayat Yayınları
Kitap Türü : Maneviyat
Sayfa Sayısı : 456
Kitap Dili : Türkçe
Kapak Rengi : CMYK
Kapak Gramajı : 230
En ve Boy : 13,5X21 mm
Selefon Türü : MAT SELEFON
Stok Durumu : Stokta Var

Ürün en geç 06 Aralık 2024 Cuma günü kargoda.

₺312,00

Piyasa Fiyatı : ₺390,00

%20,00 İndirimli
Sepete Ekle Destek TalebiHayat Yayınları
 
Kur’ân-ı Kerîm’i Okuyup Anlamanın Önemi

Allah’ın, insanlar arasından elçi seçip onlara kitap indirmesinin hikmeti, o elçiler ve kitaplar vasıtasıyla kullarını doğru yola iletmektir. İbrâhîm sûresinin 4. âyetinde belirtildiği üzere; her millete kendi içinden, aynı dille konuşan bir peygamber görevlendirilmiş ve o dilde vahiy indirilmiştir.

Hz. Muhammed’in peygamberliği evrenseldir. Her ilâhî mesaj gibi, Kur’ân-ı Kerîm’in prensipleri de bütün insanlık için geçerlidir. Arapça’yı anlamayan Müslümanların, Kur’an-ı Kerim’i Arapça metni ile birlikte, anlamını düşünerek kendi dillerinde okumaları çok daha iyidir.

Mehmed Âkif’in,

“Ya açar nazm-ı celîlin bakarız yaprağına

Ya da üfler geçeriz bir ölünün toprağına

İnmemiştir hele Kur’ân bunu hakkıyla bilin

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”

dizeleriyle dillendirdiği üzere gaye, Kur’an kelimelerini yinelemekten çok onun mânasını anlamak ve okunan Kur’an’a göre hareket etmektir. Yani kişinin, Kur’an’ın mânasını düşünüp anlaması, onun istediği biçimde örnek bir insan olmaya çalışmasıdır.

Kur’ân-ı Kerîm’i Okuyup Anlamanın ÖnemiAllah’ın, insanlar arasından elçi seçip onlara kitap indirmesinin hikmeti, o elçiler ve kitaplar vasıtasıyla kullarını doğru yola iletmektir. İbrâhîm sûresinin 4. âyetinde belirtildiği üzere; her millete kendi içinden, aynı dille konuşan bir peygamber görevlendirilmiş ve o dilde vahiy indirilmiştir.Hz. Muhammed’in peygamberliği evrenseldir. Her ilâhî mesaj gibi, Kur’ân-ı Kerîm’in prensipleri de bütün insanlık için geçerlidir. Arapça’yı anlamayan Müslümanların, Kur’an-ı Kerim’i Arapça metni ile birlikte, anlamını düşünerek kendi dillerinde okumaları çok daha iyidir. Mehmed Âkif’in,“Ya açar nazm-ı celîlin bakarız yaprağınaYa da üfler geçeriz bir ölünün toprağınaİnmemiştir hele Kur’ân bunu hakkıyla bilinNe mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”dizeleriyle dillendirdiği üzere gaye, Kur’an kelimelerini yinelemekten çok onun mânasını anlamak ve okunan Kur’an’a göre hareket etmektir. Yani kişinin, Kur’an’ın mânasını düşünüp anlaması, onun istediği biçimde örnek bir insan olmaya çalışmasıdır.


0%