“Bu kızdan hanım olurdu, savaşçı bile olurdu. Bu kız tek başına Kara Bey’le yolculuk yapabilecek, ona cevap verebilecek cesarete sahip tek insandı. Kara Bey, genç kızın sözlerini işitirken kalbine mızraklar saplandı. Kendini nasıl bu kadar çirkin görüyordu? Babası muhakkak onu erkeklerden saklamak için sarıp sarmalamıştı, halkı ise görülmemiş güzelliğini kıskanmıştı.”
Atayurtları Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun bağrına göç eden Çerkes kavminin beylerinden birinin asi, erkek kardeşlerinden bile daha savaşçı ruhlu kızı Kardelen; kendini çirkin ve lanetli görse de, babasının gözünde yüzü peçelerle saklayacak kadar güzeldi.
Babasını öldürdükleri için Çerkes kavmine nefret duyan, acımasız, gaddar ve hayatı sadece savaş meydanlarında geçmiş bir Osmanlı Yüzbaşısı olan Kara Bey de, Padişahın emriyle Çerkes Beyi’nin kızı Kardelen’i karısı yapmak zorunda kalacak, özürlü olduğu için peçe taktığına inandığı bu kızın maskesini düşürecekti.
Kızıl Kardelen ile Kara Bey’in zorluklarla dolu aşklarını okurken, aşkın aynı zamanda ölümcül bir savaş olduğunu bir kez daha hissedeceksiniz.KİTAP HAKKINDA OKUYUCU YORUMLARI
İkinci Kitabı Bekliyorum...
Mükemmel bir tarihi kurgu. Hem de bizim tarihimiz! Bence bu yazar arkadaşımız Türkiye'nin Judith Mcnaught'u veyahut Julie Garwood'u olabilir. Kesinlikle takipteyim. Yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Ayrıca Kara Bey ve Kardelen gibi imkansızlıkların aşkını bu kadar naif anlattığı için teşekkür ediyorum. :-)
symabz
12.01.2017
bu kadını görmeden seviyorum hikayeyi wattpad'den okuduğum halde emeğinin karşılığını almasını istediğim için alıyorum. herkese tavsiye ederim pişman olmazsınız. Çok tarihi bilgim olmadığı için o konuda bir şey diyemiyorum ama kurgu olduğunu göz önünde bulundurarak okursanız o da batmaz eminim :)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2) Hayır (0) Yanıtla
MELİMM
18.09.2016
aradığını bulamayanlardanım. sanırım ikinci kitabı oluşturmak adına çok yavaş ilerlemiş konular ve dönüp dönüp aynı cümleleri okuyormuş hissi verdi. birde içinde geçen tarihle yazarın bahsettiği tarih arasında bağ yok. çerkeslerin gelişi ve konstantiniye olayı gibi. güzel ama mükemmel diyemem
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2) Hayır (7) Yanıtla
mücahidehanım
20.08.2016
İkinci kitabı sabırsızlıkla bekleyenlerdenim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (12) Hayır (1) Yanıtla
Çalıkuşu Yasmin
21.07.2016
Çok beğenerek okudum. Bunun gibi Türk tarihi romanlar daha çok yayınlansa çok güzel olur. Ayrıca 2. kitap ne zaman yayınlanacak? Sabırsızlıkla bekliyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5) Hayır (1) Yanıtla
cerpo
18.07.2016
Kitaba tek olumsuz eleştirim dönüp dönüp aynı duyguları farklı kelimelerle anlatması olabilir.Yoksa tarihi romantik bir kurgu olarak gayet başarılı,Ancak wattpad kitaplarının bir çoğunda olduğu kadar olmasa da sayfalar dolusu duygu ve düşünce anlatmaya çalışması okuyucuyu yoruyor.Gene de sevdiğim bir tür,severek okudum, devamını da alırım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2) Hayır (0) Yanıtla
HEMATO
18.05.2016
İlk kez aldığım bir kitabı bitirmekte zorlanıyorum, okuyucu yorumları beni hayal kırıklığına uğrattı. Sanki bir günlük okuyorum, pek bir kurgu yok.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6) Hayır (17) Yanıtla
kitapkelebeğimm
02.05.2016
Yazarın yüreğinin güzelliği kitaba yansımış.Çok güzel devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (11) Hayır (5) Yanıtla
goncakrm
27.04.2016
Çok güzel severek okuduğum kitaplardan
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (9) Hayır (3) Yanıtla
Şule Cankurtaran
26.04.2016
kitap çok naif bir eserdi hem tarihi hem duygusal hem romantizmi ve birazda aksiyonu içinde barındırıyor kardelen ve karanın askının devamını merakla beklemekteyim. Kitabın kapağı da ayrı bir güzel olmuş ellerine sağlık yazar hanım..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (14) Hayır (3) Yanıtla
nihan
18.04.2016
wattpad den takip ettigim ve en sevdigim yazilardan bir tanesiydi.. kitap olmasi mutlu etti bizleri..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (20) Hayır (4) Yanıtla
esmu
16.04.2016
ilk yorum bana ait olsun. watpad de nadir okuduğum hikâyelerden biriydi. her satırında inanılmaz emek olduğunu düşündüğüm harika bir çalışma olmuş. yolun açık olsun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (19) Hayır (6) Yanıtla
aksoymihrican
20.01.2017
Muhtesem harika bir kitap. Bayilarak okudum. Kesinlikle önü cok acik seyma demirin
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0) Hayır (0) Yanıtla
sahdil
08.09.2016
Bir solukta okunacak çok güzel bir tarihi aşk romanı ikinci kitap için sabirsizlaniyorum
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0) Hayır (0) Yanıtla
Güz Gülü
30.06.2016
Wattpad gibi saçma sapan hikayeler barındıran bir yerde böylesi inanılmaz bir hikaye tabiki de kitap olmalıydı. Eksiğimiz olan tarihi aşk kurgusu katagorisinde emin adımlarla ilerleyeceğine eminim bu yazarın. Fınali hariç hikayenin büyük bir kısmını wattpadde okumuştum. Bu yüzden ikinci kitabın ilkinden daha muhteşem olduğunu biliyorum. Sabırsızlıkla bekliyorum. Böylesi empati yetenegine ve ahlağa sahip yazarların çoğalması dileğiyle...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2) Hayır (0) Yanıtla
Zehra Yavuz
18.05.2016
Yakın zamanda yazarın kişisel tavrından hiç hoşlanmasam ve beni hayal kırıklığına uğratmış olsa da kitabı kötüleyemem . Mevcut olumsuzlardan ayrı tutulmayı , onlara rağmen övülmeyi hakeden bir kitap. Eğer bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız ve o hikaye tertemiz olsun ; bomboş olmasın arka planında bazı değerleri , hassasiyetlerden bahsetsin, savunsun diyorsanız okumalısınız. Piyasa aşkı bilmeyen , saygı duymayan , edebi herhangi bir yeteneği çabası olmayan küçük kızların kitap çıkarabildiği bir hale gelmişken , aşk diye nitelendirdikleri , gayrimeşru, kirli , arka planı bazen saf tutku bazen heyecandan oluşan, az çok aynı konu üzerinde dolaşan, sahneleri birçok yerde kesişen sığ kitaplarla dolmuşken bu kitap değer verilmeyi hakediyor. Diğer kitaplar hakkındaki kötü yanları niye burda anlattım derseniz de bu kitabın bu yanlışlardan uzak olduğunu belirtmek içindir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7) Hayır (1) Yanıtla
14 yaşında eline manevi kalemi alan bir kız çocuğunun, 23’lerinden sesleniyorum size. Umutlarından, tükenişlerinden, sonra yeniden doğuşlarından bahsediyorum. Minnetim ve şükrüm yalnız Allah’a. Var eden, varlık sahamı buldurdu bana… O arayış bitti artık. O açlık nasıl doyurulacağını öğrendi... Ellerim susmaz, zihnim susmaz, köprülerim yıkılmaz artık.
Burası kırık kalbini sevgisiyle tamir eden bir kız çocuğunun gizli kapısı. Kapımı ardına kadar araladım, içeri bekleniyorsunuz.
Tedarikli gelin, keza kaybolabilirsiniz…
Şimdi gözlerinizi kapatın.
Kayseri’nin sokaklarında koşturan, doğu batı karması bir kız çocuğunu düşünün şimdi. Kiraz ağacının en ince dalına tırmanan, erkek çocuklarıyla top sektiren, duvarların en ince yerinde denge oyunu oynayan… Örgülü saçları iki yandan sarkmış, annesinin kıymetli elleriyle ördüğü hırkası yaramazlığından hırpalanmış… Babasının biriciği, ağabeyinin baş belası, erkek kardeşinin ikinci annesi, annesinin tek sırdaşı…
Özgürlüğün, sessizliğe dönüştüğü o evrede, 14’üne bastığı 4 Haziran gecesinde yazmakla tanışan bir kız çocuğu düşünün…
İşte bu benim.
O ilk satırı karalayışımı hatırlıyorum; babamın koca kalemiyle, ellerimi kirleterek… Neden ağladığımı bile bilmediğim bir sebebe ağlıyordum. Yanaklarıma bulaşıyordu ellerimin mürekkebi… Ama inatla gözyaşlarımı siliyor, ihtiyatla o son kelimeyi yazıyordum.
“Bugünde ölmedim ve ne için yaşayacağımı bilmiyorum.”
Yıllar sonra, yine bir bahar mevsimindeyim. Ellerimde bu defa tuşların dokuları... Ağlamıyorum ve doymuş hissediyorum. Ve yine o son satırı karalıyorum.
“Bugünde ölmedim ve ne için yaşamam gerektiğini biliyorum.”